Peygamber Efendimizin (ﷺ) dünyayı şereflendirdiği Rebîulevvel ayında, salgın nedeniyle aylardır kapalı olan, Ravza-i Mutahhara‘ya açılan, Harem-i Şerif’in birinci kapısı ‘Bab üs-Selam’, bugün kalbi Allah diye çarpan sabilerin duası müminlerin gözyaşlarıyla tekrar ziyarete açıldı.

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim benim kabrimi vefâtımdan sonra ziyâret ederse, beni hayatımda iken ziyaret etmiş gibi olur.” (Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr)
Fazilet Takvimi,18 Ekim 2020

Bab üs-Selam;

Efendimizi (ﷺ) ziyarete girerken muvacehe-i şerifenin hizasında olmasından ve ziyaretin bu kapının hizasında gerçekleşmesinden ötürü bu kapıya “Bab üs-Selam” (Selam kapısı) denmiştir. Mescid-i Nebevî nin kapıları bu kapıdan itibaren numaralanmıştır. Bu vesile ile “Bab üs-Selam” Harem-i Şerif’in birinci kapısıdır.

Peygamber Efendimizi (ﷺ) Ziyaret Âdâbı

Peygamber Efendimizi (s.a.v) ziyarete gidecek olan kimse, mümkünse gusül abdesti alıp, en güzel elbiselerini giymeli ve güzel koku sürünmelidir. Bulunduğu yerden aşk ve muhabbetle çıkıp, salât-ü selâma devam ederek, mütevâzı bir halde önüne bakarak yürümelidir.

Bâb-ı Cibrîl’den veya ona yakın bir kapıdan içeri girmek daha fazîletlidir. Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) ayakucu tarafından girilir. Mümkün ise Ravza-i Mutahhara’ya gidilir. Kerâhet vakti değilse iki rekât tahiyyetü’l-mescid kılınır. Sonra bu saâdete erişmekten dolayı iki rekât teşekkür namazı kılınır ve duâdan sonra salât-ü selâm ile Resûlullah Efendimizin (s.a.v) vech-i şerîfleri hizâsında, üç metre mesâfede edeble ve huzûrla durulur. Bir Fâtiha-i şerîfe, on bir İhlâs-ı şerîf okuyarak Peygamber Efendimizin (s.a.v.) mübârek nazarlarının kendisine müteveccih olduğuna ve selâmını alacağına, Cenâb-ı Hakk’a yaptığı duâ ve niyâzlarını işiteceğine, duâsına âmîn demek lütfunda bulunacağına inanarak ve: “es-Selâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berekâtühû” diyerek selam verir. Kendisine emânet edilen selâmlar varsa onları da Fahr-i Âlem Efendimize arzetmelidir. Kabr-i saâdet önündeki duvara yaklaşıp el sürmekten veya yüksek sesle duâ etmekten sakınmalıdır.

Dilediği hayırlı şeyler için duâ etmeli, kimseye bedduâ etmemelidir. Kendisi, âile efrâdı ve ümmet-i Muhammed için duâ etmelidir. Sonra da bir metre ilerleyip Ebûbekir ve Ömer (radıyallahü anhümâ) Hazretlerini selâmlamalı, ruhlarına bir Fâtiha-i şerîfe, on bir İhlâs-ı şerîf okuyup, onları da vesîle kılarak Hazret-i Allâh’a duâ etmelidir.

Ziyâret esnasında insanlara zahmet ve eziyet vermemeye âzamî derecede dikkat etmelidir. Resûlullah Efendimizi (s.a.v.) ziyâretten sonra Bakî’ kabristanına giderek, başta Hazret-i Osman ve Ehl-i Beyt olmak üzere oradaki büyük zâtları da ziyâret etmelidir.

Kelimeler
Muvacehe-i şerife:
Peygamber Efendimiz selamladığımız (ﷺ) mukaddes mekan.

Kaynak: (Hac ve Umre Rehberi, Fazilet Neşriyat)